21 Ekim 2010 Perşembe

All Things Must Pass (George Harrison)

Son zamanlarda pek kendimde olmadığımı fark edip kendime dönmeye karar verdim.
Çok kızdım aslında bana, nasıl oldu bu hale geldim diye düşünüp sorguladım. Hani olur ya bazen kendini bir yerde bulursun ve oraya nasıl yada neden geldiğinden pek emin değilsindir. Biraz öyle oldu sanırım. Geçen haftayı kafam dolu geçirdim. Sebeplerim vardı kendimce, açıklama gereği hissetmediğim konular ve sıkıntılar mesela. Arkadaşlarımdan uzaklaştım, annemden uzaklaştım, çok kafam karıştı, çok ihmal ettim, çok başkaydım, düşünemedim.
D. dedi ki geçenlerde, erkeklerin sorunu ne istediklerini bilmemeleri, kızların sorunu da istedikleri şeyin onlara iyi gelip gelmeyeceğini kestirememeleri.
Hak vermemem mümkün değil, çünkü tam olarak da bunu yaşadım son bir haftada. Kendim gibi konuşmadım hiç, pek tanıyamadım işte kendimi, sonra evren de bana iyi davranmadı. Ama anlaşma yaptık hep birlikte. En kısa zamanda telafisini bekliyorum her şeyin. All Things Must Pass'i defalarca dinleyip uyuduktan sonra kendimi daha iyi hissettiğim doğru (ve bugün yediğim iki meyveli yoğurtun da etkisi olduğuna inanıyorum) ama hala bir şeyler var bir yerlerde.
Ben hiçbir şey olmamış gibi davranma halime geri döndüm bile.
Evet döndüm.

1 yorum:

pipe dreams dedi ki...

Hoşdöndün Angie :)
Seni buralarda görmekten ne denli keyif aldığımı biliyorsun zaaten... :)