2 Aralık 2009 Çarşamba

Through The Roof 'n' Underground (Gogol Bordello)

Şu anda yapmak istediğim tek şey, kareli kahverengi battaniyeme sarılarak koltukta büzüşmek, biraz bitki çayı, biraz çikolata ve öylesine bir film izlemek.
Aslında gönlümden geçen 500 Days of Summer. Ah keşke olsa da izleseydim.

Ama babamla yaptığımız ufak çaplı film arşivinde kendime uygun film bulamadım sanırım.
Kubrick havamda değilim, Kurosawa falan hele hiç izleyemem.

Aslında Eternal Sunshine of The Spotless Mind'ı yada Little Miss Sunshine'ı bir kere daha izlemek istiyorum. Yada Everything is Illuminated. Yada Juno. Yada Wristcutters.
Şu an tam olarak bunları izlemek istiyorum.

Sanırım Wristcutters'da karar kılıcam.


And so you learn the only way to go is through the roof

1 yorum:

shine dedi ki...

sen 500 days of summer'ı izledikten sonra koridorda beraber the smiths şarkıları söleriz angie. bence soundtrackteki her şarkı tek tek çok güzel.