16 Aralık 2009 Çarşamba

Strange Uncles From Abroad (Gogol Bordello)

Geçen cumartesi hepsininadıaynıolanarkadaşgrubuyla (siz kendinizi biliyorsunuz. yanılmıyorsam başkaları da biliyor) buluştuk. Islandığım ve çok aç olduğum cumartesi bu işte.
Neyse, girdim içeri, oturdum masaya.
Şöyle bi baktım, çünkü iki kişi olmalarını bekliyodum, gerçi üçüncü kişiyi de tanıyodum, ama biri daha var. Eh peki madem dedim oturdum.
Tanışma faslı falan filan.
Sonra konuşmanın daha otuzuncu saniyesinde nasıl olduysa yurtdışında okumak yada Türkiye'de kalmak mevzusu açıldı.
"Türkiye'de niye kalıyosun abi. Mis gibi yurtdışına git işte. Bak mesela ben Amerikaya gidicem bu yaz, gayet spontane. Napıcağımı bile bilmiyorum hiçbişeyimi planlamadım. İçicem müzik yapıcam içicem müzik yapıcam içicem ve böyle işte."
Tam bu noktada konuşmayı karşı taraf ingilizceye çevirdi.
Niye?
Asla anlayamadım.
"Blablabla fucking blablabla fucking blablabla see i talk fucking fast."
Good job buddy, demek istiyodum, diyemedim, devam etti.
"Blablabla americans think i'm from the states but i say no dude i'm not from the fucking states why do you think i'm a fucking american? but they say you talk like a fucking american but you have an accent and i say no, i don't have a fucking accent blablabla"
Bu konuşmayı uzun uzun devam ettirdi ve her seferinde gramer hatalarıyla dolu cümlelerinin içinde yuttuğu sözcükler ve özellikle vurguladığı "fucking"lerle kendini bir Tarantino filminde zannediyordu sanırım.
Ne fena.
İnsanların kendini bilmemesi ÇOK FENA.

Bi de yani, nerdesin ki sen? Kadıköy'de dersaneden çıkmışsın, sen de herkes gibi test çözmüşsün, derste sıkılmışsın, bir yere oturmuşsun, bir kız gelmiş, ilk defa tanışıyorsunuz falan. Ne yani bu? İngilizce konuştun da noldu? Hızlı konuştun da noldu? Karşıdaki hiçbişey anlamayınca sevindin mi noldu?
Böylelerini gerçekten anlamakta zorlanıyorum.


Daha kötüsü,
he did have an accent
and it was russian.

O benim sınırlarımı zorlayana kadar dayandım ve dark side'a geçtim işte.
Bana güldü ve "no lady. i don't have a fuckin accent. i don't have a russian accent" dedi.

Asla öğrenemeyeceksin dostum.
Ve umarım bunu okursun.
Gerçekten istiyorum bunu.

3 yorum:

Fermium dedi ki...

jethro tull un miydi where do you think you're going le basliyan sarkisini armagan ediyim mi

angie dedi ki...

cık cık mark knofler o. yoksa dire straits miydi?
amaan aynı adam söylüyo işte.

Mahavishnu dedi ki...

Okumayacak; ama öyle biri o...Sen bi' kere çektin, yarın gene sınıfıma gelecek ve o "fak"ları duymaya devam edeceğim.