19 Şubat 2010 Cuma

Ambitious Outsiders (Morrissey)

Beden dersinde voleybol oynamaya başladığınızda 3 tip kız vardır.

Bir, voleybolu pek iyi oynayamayan ve haliyle maç yapmaktan nefret eden kız.
İki, voleybolu çok da kötü oynamayan ama maçın gerilimini sevmeyen kız.
Ve üç, voleybolu şahane oynayan, maç yapmak içinde yerinde duramayan kız.

Her takımda en azından bir tane vardır bu kızlardan. Bir numaralı kız servis kaçırırken üç numara bağırır. İki numara olsun dert etme der. Bir numara bozulur ve bir daha asla voleybol oynamayacağına yemin eder.
Oyunun devamında üç numara kendini iyice belli eder. Sayı aldıkça sevinir, toplar boş alanlara düşürüldükçe diğerlerine kızar, onu manşetle alabilirdiniz der.
Üç numara, eğer başka üç numaraların arasına düşmemişse iyice stres yapar, iyice panik olur. Üç numara maçı kaybetme düşüncesiyle boğuşurken bir numara da iki numara da artık çok sıkılmıştır. Üç numara sahada ordan oraya savururken kendini, diğerleri aralarına düşen topa bakıp gülerler, üç numaraya sakin olması gerektiğini söylerler ve oyuna devam edilir.

Oyunun sonunda sadece iki seçenek vardır:
Bir, üç numaranın takımı kazanır ve üç numara zafer marşları eşliğinde soyunma odasının yolunu tutar.
İki, üç numaranın takımı kaybeder ve üç numara takım arkadaşlarına gizliden gizliye laf sokmaktadır. Şöyle yapsak olurdu'lar, böyle olsa maçı kesin alırdık'lar havada uçuşur. Tabii, önemli olan eğlenmekti diye de eklenir.

Maç nasıl bir skorlar biterse bitsin, bir ve iki numara üç numarayı kendi halinde bırakırlar ve sakinleşmesini beklerler. Üç numara sonunda sakinleşebildiğindeyse aklında öbür hafta kurtaracağı toplar, vuracağı manşetler, smaçlar, alıcağı sayılar vardır.

1 yorum:

sophie dedi ki...

bir yazıya bir başlık ancak bu kadar güzel uyardı...